El, Ayak ve Ağız Hastalığı Vakalarında Artış Yaşanıyor
Özellikle okulların açılmasıyla son zamanlarda çocuklar arasında yaygınlaşan ağız, el ve ayak hastalığı, ciddi bir halk sağlığı sorunu olarak dikkat çekiyor. Virüs kaynaklı bu enfeksiyon, eller, ayaklar, ağız, cinsel organlar ve kalçalar gibi bölgelerde ağrılı döküntülerle kendini gösteriyor. Uzmanlar, hastalığın genellikle Nisan-Haziran ve Ekim-Aralık ayları arasında arttığını, ancak yıl boyunca da görülebildiğini ifade ediyor.
Uzm. Dr. Orkan Karaca’nın verdiği bilgilere göre, ayak, el ve ağız hastalığı ilk kez 1948’de tanımlandı. Poliovirüs, Echovirüs ve Coxsackie virüsü ailesinden bir virüsün neden olduğu bu enfeksiyon, özellikle 5 yaş altındaki çocukları etkiliyor. Dr. Karaca, “Enterovirüs 71 ve Coxsackie virüs A16, salgınlara yol açan en yaygın virüs türleri arasında. Virüs, enfekte bireylerin mide-bağırsak veya üst solunum yollarından çıkan parçacıklarla kolayca bulaşıyor” dedi.
Hastalık Salgınları Küresel Bir Sorun Haline Geliyor
Enfeksiyonun 3 ila 6 gün süren kuluçka döneminin ardından hastalık, ilk haftasında en bulaşıcı evresine giriyor. Dr. Karaca, “Virüs, ağız yoluyla alındıktan sonra bağırsak ve boğazdaki lenf dokusunda çoğalır, ardından bölgesel lenf düğümlerine yayılır. Yılın her döneminde görülebilse de yaz ve sonbahar aylarında, özellikle sıcaklık ve nemin artmasıyla salgınlar daha sık ortaya çıkıyor” şeklinde konuştu. Karaca, hastalığın küresel bir halk sağlığı sorunu olduğunu ve yerel salgınlar nedeniyle sağlık sistemleri üzerinde büyük bir yük oluşturduğunu vurguladı.
Belirtiler ve Olası Komplikasyonlar
Bu belirtileri genellikle boğaz ağrısı, ateş, halsizlik ve iştahsızlık ile başlıyor. Dr. Karaca, “Ateşin ardından, üçüncü gün civarında ağız içinde su dolu ağrılı döküntüler ortaya çıkar. Çocuklarda bu döküntüler, el ve ayaklarda da görülebilir. Nadir durumlarda ise hastalık, kalp kası iltihabı, akciğerlerde sıvı birikimi ve beyin zarı iltihabı gibi ciddi komplikasyonlara yol açabilir” dedi. Genellikle hastalık hafif seyretse de, kontrol altına alınmayan vakalar doku ve organlara yayılabilir ve bu durum ciddi sonuçlar doğurabilir.
Tedavi ve Korunma Yöntemleri
Hastalığı tamamen ortadan kaldıracak spesifik bir tedavi bulunmamakla birlikte, semptomları hafifletmek için çeşitli yöntemler uygulanıyor. Dr. Karaca, “Semptomlar genellikle 7 ila 10 gün içinde kendiliğinden geçer. Ancak ağrı, ateş ve diğer belirtiler devam ederse mutlaka bir doktora başvurulmalıdır” diye ekledi.
Korunma yöntemlerine dikkat çeken Karaca, enfekte kişilerle temastan kaçınmanın ve hijyen kurallarına sıkı bir şekilde uymanın hastalığa karşı en etkili korunma yolları olduğunu vurguladı. Özellikle çocukların sık sık ellerini yıkamaları ve enfekte bireylerden uzak tutulmaları gerektiğine dikkat çekti.